Natura Batıkent Projemiz için tasarladığımız alan gözün aradığı geleneksel anıları modern çizgilerle buluşturuyor. Her mahalimizde devam ettirip süreklilik yaratmayı amaçladığımız bu çizgiler alana istediğimiz kimliği veriyor. Alanımızı özelleştirmek için seçtiğimiz tavan tasarımı ve aydınlatma seçimlerinin iz düşümlerini kapı detaylarımızla da devam ettirmeyi amaçladık
Oturma alanında tercih ettiğimiz aydınlatma detayları, tavan ve duvar çıtalamaları atmosfere istediğimiz ağırlığı veriyor. Aynı zamanda seçtiğimiz mobilya dokuları perdelerimizde birleştiğinde spesife ettiğimiz oturma alanı resmiliğinden sıyrılıp bir yaşam alanının sıcaklığına bürünüyor.
Yemek odasında tercih ettiğimiz tavan aydınlatmaları özel bir alan yaratarak yemek deneyimlerini daha özel kılıyor. Masamızın referansında hizaladığımız duvar aynası bu alan tanımına yardımcı olurken alanı daha kendi içine dönük ve yemek sohbetlerini daha güven dolu bir ortama dönüştürüyor. Koridorlardan ayrı bir ortak alana geçtiğimizi hisettirmek için seçtiğimiz parkeler yemek odasında da korunuyor.
Koridorumuzun devamında camekanla şeffaflığını yansıttığımız bir oturma alanına giriş yapıyoruz. Kendi içinde özel ama sıcak bir ortam yarattığımız bu odada geleneksel çizgilerimizi detaylarda korurken mobilya kumaşlarımıza, buna saygıyla seçtiğimiz perde dokularıya, bölünmüş kontrast renklerden yararlanıp dahil ettiğimiz yastık detaylarımızla modern bir alan tanımlamaya karar verdik.
Mutfak alanımız için salondan daha açık tonlar seçip daha ferah bir ortam yaratmayı tercih ettik. Beyazın tonlarını mavi notalarla birleştirip, tavan ve tabanlarda kullandığımız materyallerle temiz bir görünümü hedefledik. Orta mutfak adasını konumlandırarak tezgah alanını aile üyeleri için tanımlayıp yemek alanıyla birleştirdik. Yemek masamızı cepheye daha yakın konumlandırarak gün ışığının yemek alanına olabildiğince girmesini sagladık.
Mutfak alanımızın ilerisinde yer alan oturma alanının samimi bir atmosfer taşıması için bazı kararlarda bulunmamız gerekti. Tezgah alanımıza yakın olduğu için aile üyelerinin gündelik rutinlerinde iç içe olacağı bir ortam olacağını göz önünde bulundurarak alanı değerlendirdik. Samimi ve güven verici bir buluşma alanı oluşturmak için Tv ünitemize sabit bir şömine ekledik. Oturma mobilyasını içe dönük konumlandırıp iletişime izin veren ve keyifli sohbet edilebilecek rutin alanımıza mavi kontrastında canlı tonlar ekleyerek sıcak ve canlı bir alan bütünleştirdik. Ünitemizde çeşitli anıların toplanıp sergileneceği led aydınlatma detaylı raflar oluşturup ünitemize derinlik kattık.
Bütünleşen bir üniteden ziyade ortamı daha derinleştiren, sade ve lineer çizgilerle detaylandırdığımız televizyon alanımıza depolama çekmeceleriyle gelenekselleştirdik. Bu amaçta devam eder bütünlüğü sağlayan bir kahve sehpası seçip ağır hissiyatı korumaya çalıştık. Zeminde uyguladığımız parke bölmemiz alanı özelleştirip tavan detaylarımın iz düşümlerini oluşturdu. Üyeler için daha esnek bir tasarım dili oluşturmak için bölmelerin yerini isteğe bağlı düzenlenebilen yatay yüzeylere bıraktık.
Çalışma alanımız iki kişinin rahatça hareket edebileceği ve kendilerine özel alanları olabileceği şekilde tasarlandı. Masalar odaklanmayı kolaylaştırmak için yanyana konulup duvarlar açık tonlarda duvar kağıdı ve çıtalarla çevrelendi. Orta raf iki bireyin de ortak erişebileceği bir orta nokta olmanın yanı sıra karşı duvarımızda yer alan oturma alanıyla bütünleşip süreklilik yarattığımız bir ortama dönüştü.
Daha ağır ve sade bir görünümü çalışma alanımıza adapte etmeyi tercih ettik. Orta şöminemizi bir dinlenme alanı ve iki ayrı kitaplıkla çevreleyip temiz görünümü devam ettirdik. Beyaz mermer dokumuz, çıtalarımız ve duvar tasarımımız birleşip dilediğimiz resmi ve özel alana hayat verdi. Doğadan gereken enerjiyi almak için parke alanımızı daha geniş tutup calışma masalarımızda da aynı doğal tonu kullandık. Bu alandaki perde seçimimizin tamamlayıcı bir eleman olduğuna karar verip odaya yeni bir nota katmak amacıyla gri tonlarımızı mavi tonuyla birleştirdik.
En çok kullanılan odalarımızdan biri olan yatak odamızı tasarlarken üyelerimizin kendilerini olabildiğince özel hissetmeleri için çabaladık. Tavan tasarımımıza daha özelleştiren koyu tonlu belirleyici detaylar ekledik ve bu izleri duvar tasarımımızda da devam ettirdik. Daha geleneksel izler taşıyan bu yatak odamıza ayrı bir ruh vermek istedik. Mobilya detaylarımızla bu özel tasarıma bir kimlik verdik.
Yatak başlığımızın arkasına bu alanı tanımlayan bır duvar tasarımı yaptık. Komodin ayaklarımız, yatak detaylarımız ve çıtalarımız birleştiğinde bizi geleneksel ve lüks bir ruhun hakim olduğu bir alana ilerletti. Devamında odayı tamamlayan gardrobumuza ortamı genişleten ve makyaj aynamıza paralel olan bir boy aynası ekledik. Bu detay alanımızı derinleştirip daha geniş bir ilüzyon yaratmamızı sağladı. Dolap kapaklarımızda da duvarlarda gördüğümüz çıta görünümlerini devam ettirip duvarla bir bütünlük yarattık.
Ve son olarak, bu odanın ruhu ve kimliğini bize netleştirecek olan bir televizyon sehpası ekledik. Lüks hissiyatını tamamlayan derin detaylı bu mobilya tasarımımız bizi geçmişe götürürken evin modern çizgilerine bu odada da uyum sağlıyor ve tüm evde kurduğumuz bu tasarım dilini aile üyelerimize hissettirmeye devam ediyor.